ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE ÜLKEMİZİN DURUMU

Son yıllarda özellikle Ortadoğuda gelişen siyasi karışıklıklar,işgaller,yağmalar insanlık tarihi için bir kara leke olarak geçecek duruma  gelmiş bulunmaktadır.ABD emperyalizminin ve onun peykleri koalisyon güçlerinin  ortadoğu halklarını gerek mezhepsel olarak gerek ırksal olarak boğzlaştırılmak istenmesi,bunun için İŞID gibi akla durgunluk verecek vahşeti uygulayan örgütü yaratmaları insanlık için unutulmayacak bir  olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu vahşi örgütün Ezidi,Süryani,Kürt,Türkmen,Ermeni,şii,şia demeden  insanları katletmeleri,boğazlamaları tamamen  emperyalistlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin koordineli olarak oynadığı bir oyun olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu vahşette temel amaç petrol bölgelerine ve  her türlü yeraltı zenginlik kaynaklarına sahip olmak ve yağmalamaktır.Esasen bu topraklarda yaşayan halkların en doğal sahibi olması gereken bu zenginliklerden mahrum etmek için halklar boğazlanmakta,birbirine düşürülmekte,bunun için hakim güçler maşa olarak oluşturdukları İŞID gibi dinsel görüntülü vahşi  cinayet örgütünü halkların üzerine salmış bulunmaktadır.Bu çok yönlü saldırgan ve vahşi politikalar karşısında ülkemizi yöneten siyasi irade pevasızca halklarımız için çok tehlikeli bir siyasi taktikleri işe koşmaya çalışmaktadır.İŞID çetelerinin Gerek Şengalde Ezidilere,gerek Telafer'de Türkmenlere,gerekse  bugünlerde Kobane'de Kürtlere karşı yaptığı vahşi saldırılara karşı tamamen bu saldırıları destekleyici,özendirici ve de yönlendirici bir siyasi tutum almış bulunmaktadırlar.Bu siyasi taktik ve strateji ülkemizi  gerek ulaslararası arenada gerekse ülke içinde içinden çıkılmaz bir  felakete doğru sürüklemektedir.Özellikle İŞID'in insanlara karşı uyguladığı boğazlama,yağmalama,tecavüz,toplu katliamlara karşı ülke içinde yapılan protestolara karşı sivil kontra güçler salınarak  siyasi kargaşa yaratılmak istenmektedir.Ülkeyi yöneten siyasi irade olan AKP hükümeti pervasızca ülkemiz halklarını birbirine düşürücü edimsel bir siyasi tutum içerisine girmekte ve hükümet yetkilileri  misillemelerden bahsederek adeta halkları birbirine düşürmeye  çalışmaktadırlar.Uluslararası arenada komşularla olan sıfır sorunlar bir anda ateş topuna döndürülmüş bulunulmaktadır.Esad'la birlikte kabine toplantısı yapmak ortamından bir anda Esad  ve Suriye düşmanlığı ve de Suriye'nin iç işlerine  burnunu sokma gibi siyasi tutum gösterilmiş bulunulmaktadır.Aynı strateji komşumuz Irak içinde uygulanmakta,bu politikalar sonucunda bir anda ülkemiz halkları ile diğer ülkelerin halkları arasında düşmanlık duyguları yayılmaktadır.Uygulanan ırkçı,mezhepsel ve şoven politikalar halkların  kardeşçe bir arada yaşama tutumunu ve isteğini boğmaya  ve köreltmeyi hedeflemektedir.

Uygulanan bu şoven,ırkçı ve de mezhepsel politikalara karşı tüm demokrasi güçlerinin,ezilenlerin,halkların yapacağı ve de alacağı en doğru tutum bu dayatılan ilkel politikaları reddetmek,bu siyasi stratejiyi çürütmek halkların birliği,kardeşliğini ve de eşitliğini tesis etmek olmalıdır.