1908 yılında Hopa'da doğdu. Dört erkek kardeşten ikincisidir. Babasının adı Ahmet Bey, annesinin adı Pembe Hanım'dır. Babası genç yaşta vefat ettiği için çocukluk ve gençlik yıllarını amcası Mehmet Bey'in yanında geçirmiştir.
Amcası Mehmet Ciner Bey, Niksar'da kuyumculuk mesleğiyle uğraşmaktaydı. Askerliğini bitiren Hüsnü Ciner, amcasının oğlundan kuyumculuk zanaatını öğrendi. 1938 yılında Naciye Hanım ile evlenen Hüsnü Bey' in bu evliliğinden ikisi kız dördü erkek olmak üzere altı çocuğu dünyaya geldi. 1940' ta tekrar Hopa'ya dönen Hüsnü Ciner kuyumculuk mesleğini bırakarak aldığı bir kamyonla taşımacılık yapmaya başladı. 13 yıl bu işi yaptıktan sonra taşımacılığı bırakıp otomobil yedek parçaları alım-satım işiyle uğraşmıştır.
Hüsnü Bey son derece istekli olmasına rağmen, imkansızlıklar yüzünden öğrenimini tamamlayamamıştır. Hayatında birçok zorlukla karşılaşan Hüsnü Bey, her türlü zorluğun eğitimle aşılacağına inanıyordu. Onun bu düşüncesi, çocuklara daha iyi bir öğrenim ve eğitim imkanı sağlamak için 1957 yılında İstanbul'a gitmesine neden oldu. Hüsnü Bey İstanbul'da aynı işi yapmaya devam etti. Biryandan ticaretle uğraşırken öte yandan maddi durumu iyi olmayan birçok öğrenciye burs vermekte, bir çoğuna da manevi destekte bulunmaktaydı.Hüsnü Ciner'in sarfetmiş olduğu bu gayretleri, birçok öğrencinin tahsillerini tamamlamasına büyük etki etmiştir. Hayattaki bütün başarısızlıkların iyi bir tahsil alınmasından kaynaklandığına inanan Hüsnü Bey, imkanı olan herkesin eğitim-öğretim görmekte olan öğrencilere yardımcı olmasının gerektiğini savunmuştur. Kendi öğrenimi yarım kaldığı halde mücadelesini bırakmayıp ömrünü eğitim gönüllülerine örnek olacak şekilde harcayan Hüsnü Ciner, 56 yaşındayken Hopa'da vefat etmiştir.