Hasan AZAKLI
hasanazakli59@hotmail.com
DOĞU KARADENİZE İLK KÖYLÜ EYLEMİ
07/12/2012 1960’lı yılların sonu,Doğu Karadeniz’de çay tarımı yoğun bir şekilde devam
etmekte.Çaylar iki buçuk yaprak olarak toplatılmakta.İnsanlar çayları bugünkü
gibi makasla değil elle toplamakta.Sabah
şafak vakti ile birlikte yöre kadınları ev işi,ahır işi,çocukların beslenmesi
ve bakımı işini bitirip çay tarlalarına gitmekte.Parmaklar elle çayın toplanma sı nedeni ile
çatlamış,nasırlaşmış,yaralanmış kapkara olmuş vaziyette.Bunca zahmetle yağmur,çamur,aşırı nem,yakıcı güneş demeden
toplanan çaylar sepet sırtlanarak öğleden sonra saat 14.00’e kadar çay alım
yerlerine götürülmesi gerekmekte.O yıllarda bu günkü gibi her mahallede her
köyde alım yeri bulunmamakta idi.Hopa merkezde eski çay atölyesinde ve belli
başlı köylerde olmak üzere toplam 3 adet,Kemalpaşa beldesinde de iki adet çay alım yeri bulunmakta idi.Çay
alım yerine çayın götürülmesi ile işler daha bitmiyor,aksine çile yeni başlıyor
üretici açısından.Çay alım yerlerine sepetle dağlık yerlerdeki tarlalardan
sırtlanan sepetle yayan
getirilen çaylar,Çay-Kur’un
belirlediği 2,5 yaprak standardına uygun olup olmadığına bakmak için çay
ekspresleri ile sıkı bir denetimden
geçmekte üretici.Çaylar çay alım yerlerinin önlerinde yerlere serilmekte,yakıcı
güneş,yağmur gibi Karadeniz’in değişken
iklimi altında saatlerce çaylar seçtirilmektedir.Ekspresler tarafından beğenilmeyen çaylar tartıya alınmamakta,geri
çevrilmekte,döktürülmekte ve bin bir zahmetle toplanan çayların alınıp
alınamayacağı çay-kur yetkilisi ekspreslerin iki dudağı arasında söyleyeceği
sözle belirlenmekte idi.Çayın bu zahmetli
süreci yanı sıra bin bir güçlükle
alım yerlerine verilen çayların
parası zamanında ödenmemekte,üretici mali yönden tam bir boğuntuya
getirilmektedir. O yıllarda üreticinin çilesini mahalli sanatçı Erkan Ocaklı türkülerinde şöyle dile
getirmiştir. Ey gidi ekisperum, Boyle başaramazsun. İstersin iki buçuk, Bu millet ac mi kalsun? Mahalli sanatçı türküleştirdiği bu dizesinde Çay
eksperlerinin iki buçuk yaprak çay istemesiyle,halkın aç bırakıldığını dile
getirmektedir. Çay üreticilerinin
üretimsel boyuttaki sıkıntılarının
yanı sıra,çay fabrikasına işçi alımında da partizanlık ve yanlı davranış
ve de tutumlar sonucu yörede huzursuzluklar baş göstermiştir.Hopa Çay
fabrikasına kadrolu olarak alımı için yapılan işçi alımları ortaya çıkan
tepkiler üzerine 1965 ve 1966 yıllarında hazırlanan listeler iptal
edilmiştir.1967 yılında yapılan işçi alımları için hazırlanan listede yine
yanlı ve partizanca tutumlar listeye yansıyınca,yöre halkında biriken öfke bir
anda protesto ve fabrika işgal etme şekline dönüşmüştür.özellikle o
yıllarda kurum yöneticilerince yapılan
işçi alımında insanlara “tkuri reyi,şenauli reyi ? ” (yabani misin,ehli misin?) şeklinde yapılan
partizanca değerlendirmeler bardağı
taşıran damlalar olmuş bulunmaktadır. Bütün bu çilekeş bir
çay tarımı sonucunda,bıçak kemiğe dayanmış bir durumdadır.Bu gidişe dur
demek için Doğu Karadeniz Bölgesinde tarihte
İlk köylü eyleminin hareketliliği Hopa ilçesinde 1967 yılının yazında başlamış bulunmaktadır.Çay üreticileri
Hopa’nın köyleri,Mahalleleri ve Kemalpaşa Nahiyesinin köylerinden kamyonlarla
Hopa Çay fabrikası kapısına dayanmıştır.Üretici devletin çay konusunda
uyguladığı bu sömürücü ve baskıcı
tutumuna karşı tarihinde ilk kez Hopa’da ayağa kalkmış ve bu gidişe dur
demiştir.Kamyon üstlerinde kadınlar,çocuklar,gençler Hopa
köylerinden,mahallelerinden insan seli çay fabrikası önüne akmıştır.Bu olay o
günlerde bütün Hopa’da evlerde akşam sohbetlerinde en önemli konu olarak
günlerce konuşulup,irdelenmiştir.Televizyonun olmadığı,bataryalı radyonun bazı evlerde bulunduğu o yıllarda köylülerin
yaptığı bu eylem bayağı ses getirmiş ve evlerde en önemli gündemi
oluşturmuştur.Hopa’da oluşan bu işgal eylemi o yıllardaki hükümet üzerinde de
önemli etkisini yaratmış,olaylar üzerine hükümet o dönemde Artvin Milletvekili olan ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını yürütmekte olan Sabit Osman Avcı’yı Hopa’ya
göndermiş ve gelişen olayları bu Bakan nezdinde incelemeye almak zorunda
kalmıştır.
|
Yorumlar |
Devlete baş kaldırma 27/12/2012 20:23 Nasılda ballandıra ballandıra anlatıyorsunuz eşkiyalığı. Bugün Üniversiteler sizin gibilerin yüzünden kargaşa ve kaos ortamına sürükleniyor. OKAY ESEN Denize dökülen onlarca çay 26/12/2012 16:42 Gelişen olaylar sonucunda ne oldu. Hiç bir şey. OKAY ESEN |
Yazarın diğer yazıları |
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE ÜLKEMİZİN DURUMU - 13/10/2014 |
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE ÜLKEMİZİN DURUMU |
KAZIM'I ANARKEN - 24/06/2013 |
KAZIM'I ANARKEN |
ÇAYDA RANDEVULU SİSTEM - 29/04/2013 |
ÇAYDA RANDEVULU SİSTEM |
HOPA’NIN MÜZİK BAHÇESİNİN KIR ÇİÇEKLERİ - 06/03/2013 |
HOPA’NIN MÜZİK BAHÇESİNİN KIR ÇİÇEKLERİ |
ÇOCUKLUĞUMDA BAYRAMLAR - 24/10/2012 |
ÇOCUKLUĞUMDA BAYRAMLAR |
FOTOĞRAFÇI NİMET ABLA - 19/10/2012 |
FOTOĞRAFÇI NİMET ABLA |
UNUTULMAYAN BİR SANATÇI YAŞAR TURNA - 10/10/2012 |
UNUTULMAYAN BİR SANATÇI YAŞAR TURNA |
ANTİK MİTEOLOJİDE LAZLAR - 19/09/2012 |
ANTİK MİTEOLOJİDE LAZLAR |
4+4+4' LÜK EĞİTİM - 12/09/2012 |
4+4+4' LÜK EĞİTİM |
Devamı |