29/06/2012
EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLER VE ORTAYA ÇIKAN SIKINTILAR
Hasan AZAKLI
Emekli
İlköğretim Müfettişi
Eğitimci-Yazar
Hükümetin yakın
zamanda çıkarıp yasallaştırdığı ve 4+4+4
şeklinde formüle edilen yeni eğitim yapılanması değişik sıkıntıları da
beraberinde getirmiş bulunmaktadır.Daha
önce 8 yıllık zorunlu eğitim yapılanması şeklinde ortaya konulan sisteme bağlı
olarak ilköğretimdeki fiziki yapılandırma bu temelde planlanıp inşa edilirken
birden ani kararla ve hiçbir eğitim kurumu yöneticisi,öğretmeni,akademik çevre
ve buna benzer eğitimle ilintili kurum,kuruluş ve kişilerden görüş ve düşünce
alınmadan tamamen dayatmalı bir
şekilde yeni bir eğitim
yapılandırılmasına gidilmiş bulunulmaktadır.
Peki bu dayatılan ve
topluma giydirilmeye çalışılan eğitim sistemindeki bu düzenleme neyi
hedeflemekte,neyi amaçlamaktadır?Öncelikle yeni yapılandırılmaya çalışılan
eğitim sistemi tamamen piyasa ihtiyaçlarını
gözeten,toplumu ve toplumu oluşturan insanların ihtiyaçlarını öteleyen bir yapılanma olarak karşımıza
çıkarılmaktadır.Eğitimde çok yönlü ve üretken bir insan yetiştirme
reddedilmekte,tamamen piyasanın ihtiyacının dikkate alındığı bir yapılanmaya
gidilmektedir.Eğitim sisteminde bu temelde
oluşturulmaya çalışılan yapılanma neticesinde kamunun eğitimdeki rolü
etkisizleştirilmekte, 4+4+4 şeklinde
yapılandırılan sistemde ilk 4 yıl zorunluluk ön görülmekte,diğer yıllar
ise zorunlu olmaktan çıkarılmaktadır.Bu uygulamada niyet devletin daha önceden yüklenmiş olduğu 8
yıllık zorunlu eğitim sürecini 4 yıla indirerek mali yönden eğitimde
kamunun katkısı yarı yarıya azaltılmak hedeflenmektedir.
Yeni yapılanmaya
bağlı olarak ders saatleri ve müfredatlarda da değişiklikler ön görülmekte ve
bu yönüyle de tam bir keşmekeşliğin yaşanmasının önü açılmasına hız
verilmektedir.İlköğretimde farklı sınıflarda farklı ders saati uygulaması ön
görülmektedir. Bu öngörülen uygulama sonucunda okullarda öğrencilerin okula giriş-çıkış saatleri,taşımalı eğitim
öğrencilerin okullara gelişi ve dönüşü saatlerinde tam bir karmaşaya yol
açacaktır.Örneğin aynı okula giden farklı sınıf öğrencileri farklı ders
saatleri uygulamasına tabi tutulacağından bu okula gelen taşımalı öğrenciler
farklı saatlerdeki geliş ve gidişlerde büyük sıkıntılar yaşayacaktır.Aynı
şekilde aynı evden beraber okula giden kardeşlerde bile karmaşıklıklar baş
gösterecektir.Hele ikili eğitim yapan okullarda bu durum işin içinden çıkılmaz
şeklinde karmaşıklıklar ortaya çıkaracaktır.Milli Eğitim Bakanlığı eğitim
planlamasını ülke gerçeklerine uygun olarak çok yönlü ele alıp yapması yerine
Ankara’da masa başında toplumsal gerçekliği bilmeden bir uygulama çabası içine
girmiş bulunmaktadır.Her şeyi ben bilirim,benden başka hiç kimse bir şey mantığı ile tamamen toplumdan
kopuk,dayatmacı şekilde yapılandırılmak istenen bu eğitim sistemi şimdiden
büyük sıkıntıları da beraberinde getirmektedir.Özellikle İlköğretime başlama
yaşının zorunlu olarak 66 aya indirilmesi,60 ayın ise velinin isteğine
bırakılması uygulaması çok yönlü olarak birtakım sıkıntıları da beraberinde
getirmektedir.Öncelikle 60 aylık çocukla 72 aylık çocukların aynı sınıfta
olması ve uygulanacak eğitim proğramının aynı olması öğrencilerde,öğretmenlerde,anne
ve babalar üzerinde büyük bir sıkıntılar yaratacaktır.Farklı yaş gruplarının
bir sınıfta olması ve aynı müfredata tabi tutulması birinci sınıflarda büyük
sorunlara yol açacaktır.60,66,ve 72 aylık çocukların farklı yaş grubunda olması,farklı
fiziksel,bilişsel,psiko-motor ve duyuşsal gelişimler göstermesi ve bu değişik
ve de farklı yapıdaki çocukların aynı
müfredat uygulaması ile- aynı sınıfa tıkıştırılması hiç de eğitimsel olmayan
bir duruma yol açacaktır.İşin bu yönü dışında
okullardaki yeterli dersliklerin
olmayışı, birinci sınıfa alınacak yaş grubunun aşağıya çekilmesi sonucu
oluşacak sayısal artışa uygun derslik yapılanması olmayışı kalabalık sınıfların
oluşmasına yol açacaktır.Okula başlama yaşının
zorunlu olarak 66 aya indirilmesi diğer yönüyle okul öncesi eğitimin
bitirilmesi anlamına gelmektedir.Çocuğun eğitimsel gelişimi için önemli bir yer
teşkil eden okul öncesi eğitim yapılan bu uygulama ile tamamen sönümlendirilmeye
çalışılmaktadır.
Özelde Milli Eğitim
Bakanlığı,genelde hükümet eğitim sisteminde yaz-boz tahtasına dönüştürme
uygulamasına son vermeli,işin içinden çıkılmaz noktalara kadar varılabilecek,toplumun
gelişimine olumsuz etki edecek
uygulamalardan mutlak suretle vaz geçmelidir.Eğitimde kişilerin iradi istek ve doyumuna bağlı bir
yapılanma asla hedeflenmemelidir.Toplumsal gerçekler esas alınıp çok yönlü ve
üretici insan yetiştiren eğitim modelleri esas alınmalıdır.