15/05/2012
ÇAYDA KOTA VE KONTENJAN SORUNU
Hasan AZAKLI
Emekli
İlköğretim Müfettişi
Eğitimci-Yazar
Bölgemizin en önemli
geçim kaynaklarından olan ve Doğu Karadeniz Bölgesi insanının yaşamsal bir
öneme sahip olan çay tarımı her yıl olduğu gibi bu yıl da sıkıntılı bir şekilde
başladı.Özellikle Çay-Kur tarafından uygulanan kota ve kontenjan uygulaması üreticileri
çileden çıkarmaya başladı.Yağmur,çamur,kızgın güneş,kavurucu sıcak şeklinde
değişen zorlu iklim koşulları altında üreticilerin bin bir güçlükle ve çok büyük emek sarf ederek yaptığı çay üretimine
bindirilen günlük kontenjan uygulaması çay üretimini ve çay üreticisini sabote
etme noktasına getirmiş bulunmaktadır.Çay-Kur yetkililerinin
düzensiz,planlamasız ve de üretim stratejilerindeki yetersizliklerinin faturası
üreticiye çıkarılmaya çalışılmaktadır.Yapılan çay üretimi ve çay bahçelerinde
çayların toplanmaya başlama süresi ve de takvimi tarım alanının yükselti durumuna
göre değişiklik göstermektedir.Deniz seviyesine yakın yerlerde çaylar daha erken gelmekte yükselti kodu artıkça çayın toplanma zamanı ileri
tarihe doğru yayılma eğilimi göstermektedir.Çay üretiminde ve çay tarımından
birinci derecede sorumlu kurum olan Çay-Kur çay bahçelerindeki bu üretimsel
gelişimi dikkatle izleyerek bu gelişime uygun olarak çay fabrikalarını üretime hazırlama
ve çay alımı stratejisini üreticiyi bıktırmadan ve yıldırmadan geliştireceğine,üretimi
dinamitleyen ve üreticiyi özel sektöre çok ucuz bir fiyatla çay satılmasına
yönelten bir tutum içerisine girmektedir.Çay-Kur yetkilileri üretimi planlama
ve üretimsel gelişimi doğru ve de rasyonel bir şekilde izleme hususunda büyük
yetersizlikler içerisinde bulunmaktadırlar.Kurumsal yetkililer işin içinden
çıkma yolunu en basit ve kaba yöntemleri işe koşarak soruna yaklaşma yoluna
gitmektedirler.Bu yüzden uygulamada günlük kontenjanı dönüm başına 10 kg olarak
belirleme insafsızlığı içerisine girmekte bunun sonucunda üreticiyi perişan etme rollerini başarı ile oynamayı
büyük bir beceri olarak saymaktadırlar.Kurumsal yetkililerin bu sorumsuz ve
siyasi tutumları, sonuç itibari ile üreticiyi özel sektörün insafsız sömürücü
ağına düşürülmesine neden olunmaktadır.Çay üretiminde yaşanan bu olumsuz ve hiçbir
vicdani değerlere sığmayan uygulamaların birinci derecede sorumlusu Çay-Kur
Genel Müdürlüğü yetkilileridir.Çay üretiminin yükselti farkından kaynaklanan çay
toplama sürecini iyi okuyamayan,bu sürece uygun çay üretim stratejilerini
belirleyemeyen yetkililer kendi beceriksizliklerinin ve sorumsuzluklarının
faturasını üreticiye yüklemeyi temel görev olarak kabul etme tutumu içerisine
girmiş bulunmaktadırlar.Sürecin bu şekilde işletilmesinde temel amaç çayda
amaçlanan özelleştirmeye meşru zemin yaratma politikası olarak karşımıza çıkmaktadır.Çay-Kur
yetkilileri çay üretim alanlarındaki üretimsel süreci bilimsel olarak takip
ederek,rasyonel üretimsel kararlar alıp uygulama ve kaliteli çay üretip
pazarlama yol ve yöntemlerine kafa yormaları gerekirken günlük hamasi söylem ve
nutuklarla siyasal kaygı ve yalpalamalarla çay üreticilerinin insafsızca
emeğini hiçe sayan ve sömüren politikalarını işe koşmaktadırlar.