Kazım AKTÜRK

Hopa iş merkezinde bulunan sadece Hopa'nın değil Artvininde ilk Bilgisayar dükkanı olan Yazıcılar Bilgisayara Rahmetli Kazım KOYUNCU Engelli bir gence internet almak için gelmişti. Elinde sigarası vardı. O zamanlar sigara yasakları yoktu. Her dükkanda sigara içilirdi  Hopa da benim bilmediğim birkaç dükkan da da içilmiyor olabilirdi. Benim dükkanda katiyen yasaktı. Yaş haricinde ne makamına ne de rütbesine bakmadan içilmeyeceğini söylerdim.  

Sevgili Kazıma da ufak bir fırça çekerek 

• Burada sigara içilmez Kazım” dedim.

• Hadi ya Hopa da sigara içilmeyen dükkan mı var ? 

Diyerek dışarı çıkıp, dışarıdaki çöp kutusunda  sigarasını söndürüp attı.

Engelli bir çocuğa paketle satılan İnternet hediye etmeye gelmişti. O zamanlar Adsl filan daha piyasada yoktu. Normal telefon üzerinden Dial up dediğimiz sistemle bağlanırdık. Paket olarak satılırdı. Bir gün önce zaten o genç arkadaşımıza birtane paket hediye etmiştik. Eşim Yasemin Böyle şeylere dikkat eded, tereddüt etmeden, ücret almadan iş yapardı.

 Ben de aynı kişiye olacağını düşündüğüm için Kazım’a Almanyadan yazları gelen genç akrabana üç aylık paket verdiğimi söyledim. Parasını verebileceğini teklif etti. Kabul etmedik tabiki. Bunları konuşurken, Rahmetli demeye dilim varmayan Kazım AKTÜRK içeri girdi. 

Kazım Abiye kendi yanında “Kazım abi der, başkaların yanında “Kazım Dede Derdim. O da meşhur lafı “Ekselansları Nasıllar” diyerek selam verirdi. 

Diğer kapıdan Kazım Abinin Ağzında sigarası ile Dükkana girdiğini görünce, Sevgili Kazım KOYUNCU Önce gülümsedi sonra eliyle hareket yaparak 

• “Bu ne iş, Bak onda da sigara var” Dedi. 

Kazım Abi :

• Ekselansları Merhabalar diyerek, 

Elindeki bilgisayarı Teknik serviste duran O da rahmetli olan eşim Yasemine götürdü. 

Ben de Kazım KOYUNCU ’ya

• Ne olacak O da “Kazım”  Dedim Gülerek. Sonra da devam ettim 

• Bu bizim Muhasebeci abimiz “Kazım DEDE” Biz buna dede deriz ama çocukların dediği dede anlamında dede değil. Alevi Kültüründeki Bilge Kişiliklere dediğimiz “Dede” Manasında Dede deriz. Ben ona nasıl diyeyim Dükkanda sigara içme. Diyemem. Zaten benden çok büyük. Dedim.

 Gülüştük. O günden sonra Kazım’ı Bir daha görmedim

Aslında Kazım Abinin, Muhasebeci arkadaşlarımızın haricinde çoğu kimsenin bilmediği bir özelliği vardı. Kazım abi “DBASE” Database bilgisayar programı ile muhasebe programı yazmış bu anlamda aslında bir “Devrim” Yapmış kişilikti. 

O yıllarda Muhasebe programı olarak “Link, Eta, Logo yeni yeni kedilerini kabul ettirmeye başlamıştı. Ben yazları Antalyadan Hopaya geldiğimde Kazım abinin Meşhur “Genya” Programı ile karşılaşınca, Kazım abi Sen nerden öğrendin bu yazılımı. Daha Hopa da toplasan üç beş kişi de bilgisayar var. O yıllarda bende Akdeniz Üniversitesinde. Bilgisayar Dersleri veriyordum.

• Kazım abi dedim Dbase yerine Cilipper Kullan. Çok daha esnek bir program dedim .

• İsmini duydum Levent Döküman yok. Programı nerden bulayım dedi. 

• Abi bende var sana veririm dedim. 

İki gün sonra kendi bilgisayarına Clipper yükledim ve çok basit bir anlatımla kullanımıni gösterdim. Ertesi hafta geldiğimde, Birkaç değişiklik yapmış kendi programını Clipper ile yeniden oluşturmuştu. Ben de ufak tefek eksikleri tamamladıktan sonra bir daha bana danışmasına gerek kalmadan Muhasebe programını yazmıştı. 

“Genya” Muhasebe programının özelliği Daha Windows’un ortada olmadığı yıllarda, bir muhasebeci tarafından Muhasebeciler için yazılmış, sadece gerekli olanlar dışında başka bir özelliği olmayan, çok esnek ve  kullanışlı bir Muhasebe programı ortaya çıkarmıştı. Diğer programdaki karmaşıktan eser yoktu. Çok hızlı ve bastl bir şekilde bilgiler giriliyor ve muhasebecilerin işini neredeyse hiçe yakın bir hale getiriyordu. 

Uzun yıllar  hemen her muhasebecide emeği olan Kazım AKTÜRK Sadece muhasebeci değil aynı zamanda Çok kaliteli bir felsefe adamıydı. Yediden yetmişe herkesle olumlu iletişim kurabilen ve çok sevilen bir Abimizi dün elim bir kaza sonucu kaybettik. Bu vesileyle Yazıda İsimlerini andığım Hepsine Allahtan Rahmet diliyorum.