Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü'nce “Marka Şehirler” ana başlığı altında 'Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri' seri konferanslar dizisinin dördüncüsünü Artvin'de gerçekleştirdi Çoruh Üniversitesi Ali Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa, Artvin Valisi Kemal Cirit, RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karişit, Adli Yargı ve Adalet Komisyon Başkanı Mutlu Çat, Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duman, Vali Yardımcıları Yılmaz Kurt ile Mutlu Almalı, Kaymakamlar, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Mustafa Çelik, İl Emniyet Müdürü Hüsrev Salmaner ve Artvin'de görev yapan basın mensupları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Ankara Üniversitesi Öğretim üyesi Prof Dr. Metin Kazancı’nın oturum başkanlığını yaptığı konferansta konuşmacı olarak; spor spikeri, gazeteci, yazar, program sunucusu Ümit Aktan, Bugün Gazetesi Yazarı Aykut Işıklar, TRT spor spikeri, program sunucusu Levent Özçelik, gazeteci Nuray Başaran ile Anadolu Ajansı Ortadoğu ve Afrika Görsel Haberler Editör Yardımcısı Erhan Sevenler katıldı. Artvin Valisi Kemal Cirit, RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun ve Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay'la birlikte Kafkas Rüzgarları Halk Oyunları ekibi tarafından sergilenen oyuna eşlik etmesinin ardından yaptığı konuşmada, programın Artvin'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek medyanın haber ve bilginin kamuoyuna ulaştırılmasında ki yegane ulaşım alanı olduğunu söyledi. Vali Cirit, konuşmasının devamında ise şunları söyledi: ”Ülkemizin Kafkaslara açılan sınır ili Artvin'de sizlerle bir arada olmaktan ve basını tecrübe ettikleriniz üzerinden konuşacak olmanızdan büyük memnuniyet duymaktayız. Medya itici güç. Haber ve bilginin kamuoyuna yegane ulaşım alanı. Hem görsel, hem yazılı ve hatta hem de sosyal medyanın önemini kavramayan hiçbir kimse yoktur sanırım.. Bugün Artvin’de günlük, haftalık ve aylıklar dahil olmak üzere internet haberciliğiyle birlikte 20 yi aşkın gazete bulunmaktadır. Ve bizim nüfus büyüklüğümüz yaklaşık 170 bin. Son 10 yılda yerel basına ilanlarla ciddi destek veren ve bütçesi ile mahalli basını destekleyen Basın İlan Kurumumuza ayrıca teşekkür etmemiz lazım. Çokseslilik ancak bu türden desteklerle sağlanabilir. Mahalli basın desteklenmeli ve çeşitli seminerlerle eğitim sürecine tabi tutulmalı ki. Ulusal medya yetişmiş insan kaynağı ile tanışsın ve doğru haberciliğin önemi anlaşılabilsin.. Marka şehirler oluşsun istiyoruz.., Butik kentler olsun istiyoruz. Artvin muhteşem coğrafyasıyla, "alternatif turizmin alternatifi olmayan ili" sloganıyla hem iç turizme hem de uluslararası turizme kucak açmaya hazır bir yer. Artvin’in nüfus büyüklüğü az fakat özgül ağırlığı yüksek bir il. Bugün İstanbulu, Büyükşehiri bir Artvinli yönetiyor... Bursa, Kocaeli ve Yalova gibi illerimizde oldukça etkinler. Yine Türk ekonomisine ciddi katkı sunan üretici kesimin en önemli mensupları Artvinli. Ekonomisinden siyaset kurumuna ve hatta bürokrasisine ve basınına kadar birçok etkin noktada Artvinli bulunmaktadır. Türkiyenin en fazla okuma yazma oranı ile Artvin ilk sıradadır. En huzurlu illerden birisi Artvin’dir. Sarp sınır kapısından bugün ortalama günlük 18 bin, yıllık 6.5 milyon kişi giriş ve çıkış yapmaktadır. Ve yılda 1.250 bin araç giriş çıkışı olmaktadır. Türkiye’nin en çok kullanılan kara hudut kapısıdır. Ülkemiz bugün ciddi başarılara evsahipliği yapmaktadır. Spordan sanata ve marka oluşturacak çeşitli sektörlere kadar her alanda söz sahibiyiz. Çeşitli konuşmalarımda da sık sık dile getiriyorum... Biz umudun ve geleceğin yanındayız. Bugün Uluslararası görünürlülüğü artan bir ülkeden söz ediyoruz artık. Ülkemiz 21. Yüzyılın en önemli ülkelerinden birisi olacaktır. Ve buna ne küresel aktörler engel olabilir ne de rutin dışı faktörler... Bu ülkenin geleceğine çeşitli güç odakları değil sadece ve sadece bizler yön verebiliriz. Ülkemiz artık Avrupa’nın 6., Dünyanın 16. Büyük ekonomisi Son 30 yılda Avrupa’nın en hızlı kalkınan ülkesiyiz Büyük projeleri kendi imkan ve kabiliyetlerimizle ve kendi mühendislerimizle tamamlamaktayız AB süreci ve gelişmiş Demokrasisi ile birçok alanda paradigmal değişimin adresiyiz artık. Sadece öğrenci sayımız bile birçok ülkeden büyük. Bakınız bugün 284 tane Baraj işletmede ve inşaa halinde olan 70 tanesi ise halen devam etmektedir. Ve sadece Çoruh havzasında 16 Baraj inşa edilecektir. GAP ta üretilecek enerjinin % 60’ı bu topraklardan elde edilecektir. Bu arada 1950’lere kadar ülkemizde sadece 3 tane baraj olduğunu unutmadan Ve yine 2023 te 500 milyar dolarlık ihracaat hedefi koyan bir ülkeyiz Tüm bunlar için Türkiye; fikir ve düşünce hürriyetini korumak, Teşebbüs özgürlüğünü devam ettirmek, din ve vicdan özgürlüğünü sonuna kadar sağlamaya devam etmek zorundadır. Biz buna inanıyoruz. Yeni Türkiyeye inanıyor ve güveniyoruz. Yeter ki bürokrasi siyaset kurumuna maliyet yüklemesin, Yeter ki rol çalmaya kalkışmasın ve demokratik siyasetin önüne çıkmasın. Yeter ki açık toplumun bütün kurum ve kurallarını işletebilelim ve kendimize güvenebilelim. Bilgi toplumu olmanın gereğini ülkemizin en uzak köşesinde bile olsak gerçekleştirmek mecburiyeti gibi bir sorumluluğumuz var artık bizlerin.. Kendimizi sürekli yenilemek, toplumun ve dünyanın gittiği yönde değiştirmek zorunda olduğumuzu unutmadan ve varsa Demokrasi açığımızı daha çok demokrasi ile kapatarak yol almak mecburiyetindeyiz. Türkiye Yeni Bir Geçiş Dönemi Yaşıyor. Bir anlamda 'Yeni Bir Doğum Sancısı çekiyor. Biz Üzerimize Düşen Görevi Yaparsak, Daha aydınlık Bir Gelecek bizi Bekliyor. Panelistlerimize başarılar diliyor, başta Basın ilan Kurumu Genel müdürümüz olmak üzere RTÜK başkanımız ve organizasyonda emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” - Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay Artvin’in bir marka şehir olduğuna vurgu yaparak konuşmasına başlayan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, şunları söyledi: "Artvin önemsiz bir şehir değil. Marka şehir dedik. Biz marka şehirlerde yapıyoruz bu toplantıları. Artvin sadece şehriyle beraber değil. 25 bin nüfuslu bir şehir değil sadece. Onun yanında keşfedilmemiş muhteşem coğrafyasıyla yarın burada belki binlerce insanı ağırlayacak yaylalarıyla, kayak merkezleriyle, sahilleriyle, gölleriyle bütün dünyaya sunabileceğimiz, satabileceğimiz, pazarlayabileceğimiz bir mekan. Böyle bir mekanı da tanıtmak ancak basının işidir. Tabi ki devlet buraya inanılmaz yatırımlar yapıyor. Yollar yapılıyor. Kayalıkların arasına yollar yapılıyor. Bütün bu yatırımlar geliyor ama tanıtımı bir şekilde yapmak lazım. Bu sebeple de basınımıza büyük görevler düşüyor." Anadolu'nun önemine ve değerine dikkat çeken Mehmet Atalay, sözlerini şöyle devam etti: "Artvin basınımız kendinden emin olsun. Bugüne kadar güzel hizmetler verdiler. Daha da güzel hizmetler verebilmeleri için biz destek olmaya çalışıyoruz. Trabzon basınımız var, Hopa ve diğer ilçelerden gelen arkadaşlarımız var. Tiflis’ten gelen gazeteci arkadaşlarımız var. Tam bir buluşma noktası oldu. Trabzon basını Türkiye’nin en iyi üç ilinden biri. İzmir, Bursa ve Trabzon yerel basında Türkiye’nin en iyi üç ilinden biri. Rize basınımız her gün gelişiyor. Artvin basınımız da gelişecek. Dayanışma içinde, el ele, kol kola bütün bu Doğu Karadeniz’i Türkiye’mize mal edecek, pazarlayacak ve bu yöre ayağa kalkacak ve bu yöre göç etmek zorunda kalmayacak. Niye böyle değerlendirdim? Meğer Bursa’da 600 bin Artvinli yaşıyormuş. Belki daha fazla Artvinli var dışarıda, henüz tespit edilememiş ama bu kadar Artvinli dışarıya gitmek zorunda kalıyorsa Artvin’in ihtiyaçları karşılansın, Artvin’in yaylaları tanıtılsın, turistler buraya gelsin ama sadece Artvin değil, Uzungöl’ü ile Ayder Yaylası’yla bütün bu coğrafyayı bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Bütün bunları yapmak için de meslektaşlarımıza büyük görevler düşüyor. Artvin’deki güzellikleri iyi fotoğraflayıp Türkiye’ye mal edecek olan güçlü bir yayıncılık gerekiyor. İyi gazeteler gerekiyor. İşte onların sayısını çoğalmaya çalışıyoruz. Bu vesileyle buradayız." -RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun bir Artvinli olarak Radyo Televizyon Üst Kurulu adına burada konuşmanın zor olduğunu söyleyerek, “Türkiye’de televizyon yayını bulunmayan 19 ilimiz var. Bu illerimizden biriside Artvin. Bu sebeple haklı olarak RTÜK başkanlığı yürütüyorsunuz, görsel işitsel medyaya ilişkin düzenlemeler yapıyorsunuz, neden kendi iliniz Artvin'de televizyon yayını yok sorusu haklı olarak sorulabilir. Bu nedenle Türkiye'de yayını bulunmayan illerimizden biri olan Artvin'de ki televizyon izleyicilerinden ve girişimcilerden bizleri affetmelerini istiyorum.” dedi. Türkiye’de ki Radyo ve Televizyon yayıncılığı konusunda açıklamalarda bulunan Dursun, görsel işitsel medyanın en önemli boyutunun radyo televizyon yayıncılığının etkili bir kitle iletişim aracı olmasından kaynaklandığını söyledi. Her ne kadar yazılı basının radyo ve televizyonlara göre bir önceliği varsa da etkinlik açısından bir birine ikame edilebilecek bir etkinlik söz konusu olmadığını dile getiren Dursun, “Kısaca işlev olarak baktığımızda radyo ve televizyon yayınları haber alma özgürlüğümüz çerçevesinde ihtiyacımızı karşılar. Bunun yanında bizi bilgilendirir. Ve önemli bir işlevi de bizi eğlendirir. Türkiye'de görsel ve işitsel medyanın, televizyonların insanları eğlendirme boyutunun işlevinin biraz daha diğerlerinden önde olduğunu söyleyebiliriz. Programların izlenirliklerine baktığımızda eğlenceye yönelik programların daha çok izlendiği dikkatimizi çekiyor. Sadece görsel işitsel medya değil ama görsel işitsel medya daha etkin olmakla beraber gündem yaratıyor ve kamuoyu oluşturuyor. Gazete okuduklarımızdan çok TV ekranında gördüklerimiz dinlediklerimiz gündem yaratma bakımından daha etkin gözüküyorlar. Bütün buların özünde radyo ve televizyon yayınlarının temel hakların en başında yer alan ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasına aracılık etmesi geliyor.” diye konuştu. Türkiye’de ki radyo ve televizyon sayıları hakkında da bilgiler veren Dursun, şu an itibariyle fiilen yayında olan 1000 üzerinde radyo ve 500'e yakın televizyon olduğunu söyledi. Bunların bir kısmının uyduda bir kısmının kabloda bir kısmının da karasal da yayın yapmakta olduğunu belirten Dursun, "Türkiye'de karasal ortamda uydu ortamında ve kablo ortamında yani üç farklı ortamda görsel işitsel medya yayıncılığı yapılıyor. Karasal ortamda ulusal düzeyde yayın yapan kuruluşların sayısı 25, bölgesel ortamda yayın yapan kuruluşların sayısı 16, yerel düzeyde yayın yapan kuruluşların sayısı da 205'tir. Toplamda Türkiye'de 247 adet televizyon yayını yapan kuruluş vardır. Türkiye'nin ekonomik, coğrafik ve nüfus büyüklüğünü dikkate aldığımız zaman 250 televizyon yayın kuruluşu diğer ülkelerle kıyaslandığında son derece yüksek renkli hareketli bir alandır. Türkiye'de 25 ulusal yayın yapan televizyon var hiçbir Avrupa ülkesinde ulusal yayın yapan 25 televizyon yoktur. Bu renklilik ve çoğulculuk demokrasiye katkıda bulunuyor. Bu renklilik ve çoğulculuk bu kanalların ayakta kalmasını sağlayan ekonomik kaynaklar sınırlı olduğundan yaşamalarını zorlaştırıyor. Reklam bulmalarını zorlaştırıyor. Birkaç TV para kazanırken birçok televizyonda ayakta durmakta zorlanıyor. Radyolar olarak baktığımızda ulusal düzeyde, bütün ülkede yayın yapan 38 radyomuz var. Bölgesel düzeyde 99 radyomuz var. Yerel düzeyde ise 923 radyomuz var. Toplam 1050 civarında radyomuz var. Buda hiçbir Avrupa ülkesinde göremeyeceğimiz bir zenginliktir. Her bir radyo her bir televizyon ifade özgürlüğünün bir kanlı bir mecrasıdır. Bu kadar çoğul olması bir karmaşanında gündeme gelmesine neden oluyor. Buna da dikkatinizi çekmek istiyorum. Kablo ortamında yayın yapan televizyon kuruluşlarımızın sayısı 129'dur.Uydu ortamında televizyon sayısı 257 uydu ortamında ki radyo sayısı ise 83.Dolayısıyla ne kadar karmaşık bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu ifade edebiliriz. Bütün bu televizyon ve radyo kuruluşlarının ayakta durmasını sağlayan tek bir unsur var reklam. TRT kanallarını bir kenara bırakacak olursak özel radyo ve televizyonların tek finansmal kaynağı reklam gelirleridir. Reklam gelirleri açısından beyan edilen gelire baktığımız zaman 2013 yılında Radyo Televizyon alanında ki toplam reklam miktarı 3 milyar dolar. Türkiye büyüklüğü ile diğer ülkelerin büyüklüğü kıyaslandığı zaman bu rakamın çok küçük olduğunu söyleyebiliriz. 3 milyar dolarla bu kadar televizyon ve radyonun ayakta durması mümkün değildir. Bu ciddi bir problemdir. 2008'den beri reklam yatırımlarında ciddi bir reklam artışı olmakla birlikte hala televizyon ve radyo alanlarında ki reklam yatırımı yetersizdir. Bunu ifade etmek isterim. Son yıllarda internet üzerinde ki reklam harcamalarının payı giderek artıyor.” dedi. RTÜK'ün yapısı hakkında da bilgi veren Dursun, 3 dönemdir RTÜK Başkanlığı görevini yürüttüğünü belirterek, 2015 yılana kadar süresinin olduğunu, görevinin bitmesinin ardından da üniversitedeki akademik kariyerine dönmeyi planladığını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı. Oturum başkanı Prof Dr. Metin Kazancı, RTÜK Başkanı Davut Dursun, Bugün Gazetesi Yazarı Aykut Işıklar, TRT spor spikeri, Levent Özçelik, gazeteci Nuray Başaran ile Anadolu Ajansı Ortadoğu ve Afrika Görsel Haberler Editör Yardımcısı Erhan Sevenler'in tecrübelerini paylaştığı konuşmalarının ardından katılımcı gazetecilerin sorularının cevaplandırılmasıyla devam eden program, Artvin Valisi Kemal Cirit, RTÜK Başkanı Prof. Davut Dursun ve Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay'ın tecrübeli gazetecilere kitap hediye etmelerinin ardından sona erdi. Haber: www.artvin.gov.tr |
1669 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |