Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberindeki heyet ile birlikte Borçka ilçesini ziyaret etti.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’yı Borçka Otobüs Terminali önünde Borçka Kaymakamı Fatih Kızıltoprak, Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Muhammet Yavuzyılmaz, Borçka Belediye Başkanı Oral Küçük, İlçe Emniyet Amiri Halil Telli, siyasi parti başkanları, daire müdürleri ve 5 bine yakın Borçka halkı karşıladı.

 

Cumhurbaşkanı Gül Arhavi ilçesinden direk Artvin’e karayolu ile giderken Borçka ilçesindeki yoğun kalabalığı görünce Borçka halkını selamlayarak gönüllerinde adeta birer taht kurdu. Borçka halkı Türkiye sizinle gurur duyuyor sloganlarıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü bağrına bastılar. Yoğun sevgi karşısında oldukça memnun kalan Cumhurbaşkanı Gül, Borçka Kaymakamı Fatih Kızıltoprak eşliğinde minik karateciler, judocuların ve 81 ilde 81 yıldız projesi adı altında 2011 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte fotoğraf çektiren Karate Sporcusu Erhan Atasert tarafından çektirdiği fotoğraf çerçevesini takdim ederek şükranlarını iletti.

 

Halkı selamladıktan sonra kısa bir açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; “Devlet her türlü hizmet ve yatırımı yapıyor. Eskiden Artvin'e gidilmekte zorlanılırdı, şimdi tüneller yapılıyor. Devlet bunun için var. Sizler daha iyisine layıksınız. Artvin ve ilçeleri, bütün Karadeniz sahili cennet gibi yerler. Biz Kayserililer, 3 ağacı bir arada görünce 'burası yemyeşil' diyoruz, siz cennette yaşıyorsunuz, buraların kıymetini bilin" şeklinde konuştu.

 

Bilindiği üzere Borçka ilçesi 15 yıl önce Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 88. TBMM Muratlı Barajının temel atma törenine katılım sağlamıştı.

Makam aracından tüm Borçka halkını tekrardan selamlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ünArtvin’e gidişinde Valilik önünde devlet protokolüne göre karşılanacağı öğrenildi.

 

Artvin’i 15 yıl sonra bir Cumhurbaşkanı ilk kez ziyaret etti. 11.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Artvin’e gelerek Artvin halkı ile buluştu. 12 Haziran 2013 Çarşamba günü ziyaret ettiği Rize’de geceyi geçiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, beraberinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile birlikte 13 Haziran 2013 Perşembe günü sabah saatlerinde Rize ilinden hareket ederek ilk olarak Arhavi ilçesine geldi. Burada kendisini bekleyen vatandaşlarla buluşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Borçka’ya hareket ederek yine burada kendisini bekleyen vatandaşlarla görüştü. Bir süre vatandaşlarla sohbet eden Gül ve beraberindeki bakanlar Artvin Merkez’e geldiler. Burada kendisini Artvin Valiliği önünde yüzlerce Artvinli bekliyordu. Alkışlar arasında aracından inen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberindeki bakanları Artvin Valisi Necmettin Kalkan, Artvin Milletvekilleri İsrafil Kışla ve Uğur Bayraktutan, Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün, Garnizon Komutanı Piyade Albay Güven Dalgıç ve diğer yetkililer karşıladılar. Burada kendisini bekleyen vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Artvin Valiliği’nin merdivenlerine çıkarak buradan vatandaşlara hitap etti.

Artvin Valiliği önünde kendisini bekleyen coşkulu kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin nadide bir coğrafi yapısına sahip olan Artvin iline gelmekten ve Artvin halkı ile buluşmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek Artvin ilinin adeta cennetten bir köşe olduğunu ve de Artvinlilerin adeta cennette yaşayan insanlar olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye seninle gurur duyuyor. Artvin seninle gurur duyuyor.”sloganları karşısında “Biz sizinle gurur duyuyoruz.”diyerek cevap vererek Artvin ilinin her geçen gün büyüdüğünü ve geliştiğini görmekten de mutluluk duyduğunu söyledi. Gül, ayrıca “ Artvin ülkemizin nadide coğrafi yapılarına sahip bir ilimiz. Siz Artvinliler adeta cennette yaşıyorsunuz. Burası coğrafi yapısı ile doğası ile bir cenneti andırıyor. Evet, belki Karadeniz’e uzaksınız. Ülkemizin birçok bölgesine uzaksınız; ancak yapılan yeni yollar ve tünellerle bu bölgelere de yakınlaşıyorsunuz. Artvin kendine has bir bölge ve Artvinlilerde kendilerine has insanlardır. Bu vesile ile sizlerle buluşmaktan mutluluk duydum. Sıcakkanlığınızdan ve samimiyetinizden dolayı teşekkür ediyorum. Bugün burada sizlerle birlikte olacağım ve geceyi de Artvin’de geçireceğim. Bu vesile ile sizlerin sorunlarını da dinleyeceğim ve yapılan büyük yatırımları da görme fırsatı bulacağım. Sizlere tekrar teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.”diye konuştu. 

            Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bunlarla meselenin yürütülüyor olması ve böyle bir tartışmalı bir konunun böyle bir istikamete girmiş olması, sevindiricidir. Bütün dünyada da örnek izlenmesi gerekir. Demek ki problemlerimizi konuşarak, tartışarak, diyalog ve hukuk çerçevesi içerisinde çözebilme olgunluğunu gösteriyoruz demektir bu. O bakımdan memnuniyetle karşılıyorum, bu bir kaç gün içindeki bu gelişmeleri" dedi.

Gül, Artvin Valisi Necmettin Kalkan'ı ziyaret ederek, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın mensuplarının soruları genellikle Gezi Parkı olayları ile ilgiliydi.

           Bir gazetecinin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Gezi Parkı temsilcileri ve sanatçılarla görüştü. Buradan bir referanduma gidilebilir kararı çıkmıştı ancak Başbakan az önce açıkladı, 'Referandum yok ama plesibite, yani kamu görüşleri almaya gidebiliriz' dedi. Bunları nasıl yorumluyorsunuz" sorusu üzerine Gül, "Dediğiniz bu gelişmeler, mahkemeler, Türkiye'nin demokratik standartlarının nasıl çalıştığını, nasıl yüksek olduğunu, Türkiye'nin nasıl bir hukuk devleti olduğunu göstermesi açısından da dikkat çekicidir" ifadesini kullandı.

   Projeyle ilgili itirazları olan ve bunu direnerek gösterenlerle hükümetin başı Başbakanın görüşmelerinin güzel bir şey olduğunu vurgulayan Gül, şunları söyledi: "Bunu doğrusu ben dün de söyledim. Diyalog dediğimiz şey böyle olur. Herkesin birbirini anlaması, itirazlarını anlaması böyle olur. Neticede muhakkak ki bir şekilde nihayete ulaşacaktır. Hiçbir şey askıda kalmayacaktır. Referandum demokratik toplumların başvurduğu araçlardan birisidir. O olabilir. Hukuk yolu hepimizi bağlayıcı bir yoldur. Hukuk yolu, nihai kararların çıktığı bir yoldur. Bunlarla meselenin yürütülüyor olması ve böyle bir tartışmalı bir konunun böyle bir istikamete girmiş olması, sevindiricidir. Bütün dünyada da örnek izlenmesi gerekir. Demek ki problemlerimizi konuşarak, tartışarak, diyalog ve hukuk çerçevesi içerisinde çözebilme olgunluğunu gösteriyoruz demektir bu. O bakımdan memnuniyetle karşılıyorum, bu bir kaç gün içindeki bu gelişmeleri."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı olaylarına ilişkin, "Çıkan olaylara çok üzüldük. Olaylarda ölenlerden biri de polis. Ümit ederiz bir daha böyle acılar olmaz. Kamu düzeninin sağlanması ayrı bir konudur, barışçıl bir şekilde protestoların olması ayrı bir konudur" dedi.

   Doğu Karadeniz Gezisi'nin 2. durağı olan Artvin'e öğle saatlerinde Rize'den karayolu ile gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Artvin Valiliği'ni ziyaret etti. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gül, Gezi Parkı eylemleri neticesinde yurtta çıkan olaylara çok üzüldüklerini belirterek, "Çıkan olaylara çok üzüldük. Olaylarda ölenlerden biri de polis. Ümit ederiz, bir daha böyle acılar olmaz. Kamu düzeninin sağlanması ayrı bir konudur. Barışçıl bir şekilde protestoların olması ayrı bir konudur. Demokrasinin doğası gereğidir. İnsanları rahatsız edici şekilde caddeleri, ana meydanları, şehrin ana meydanlarını şiddete başvurarak yapılan gösterileri kimse tasvip etmez. Bunlar kurallara ve kanunlara aykırıdır. Onların nihayete erdirilmesi hepimizin görevidir. Hem devletin görevidir, hem de vatandaşlık görevi olarak görevimizdir. Kuralsız gösterilerin olduğu yerlerde iş yerleri olan insanların bir mağduriyeti olmuştur. Oraların sürekli devamlı işgali kabul edilemez. Dünyanın hiçbir yerinde buna müsaade etmezler. Başkalarını rahatsız etmeden yapılacak protestolar gayet toleransla karşılanması gerekir" diye konuştu.

   İçişleri Bakanı'nın eylemlerin 24 saatte bitirilmesi talimatı ve Başbakan'la yapılan görüşmelerin sonucu ile ilgili sorulan soru üzerine Cumhurbaşkanı Gül, "Nihayetinde bu konular hükümetin konusu. Herkesin birbirine dinlemesi çok önemli. Niçin itiraz edildiğinin anlaşılması çok önemli. Bu itirazı yapanlarla ben de görüştüm. Bazıları ile basına haber vermeden de görüştüklerim oldu. Bazı önem verdiğim kişilerdi bunlar. Dinlemek çok önemli. Dinledikten sonra sağduyu ile bir orta yol bulunacaktır" şeklinde konuştu.

   Artvin Valiliği'ni ziyaretinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gezi parkı temsilcileri ile bir araya gelmesi ve sonrasında yaptığı açıklamalarının hatırlatılması üzerine "Tüm bu sizin bahsettiğiniz görüşmeler mahkemeler demokratik standartlarımızın nasıl çalıştığını nasıl yükseldiğini ve nasıl bir hukuk devleti olduğunu gösterme açısından çok dikkat çekicidir. Belirli bir proje ile ilgili itirazları olan ve buna duyarlılık gösteren bireyler nihayetinde karar merciinde olan Başbakanla bir araya gelip görüşmeleri bu güzel bir şey.

      Diyalog dediğimiz şey böyle bir şey. Herkesin birbirini dinlemesi, anlaması böyle olur. Neticede bu bir şekilde nihayetine ulaşacaktır, askıda kalmayacaktır. Referandum yine demokratik toplumların başvurduğu araçlardan bir tanesidir. O da olabilir. Hukuk yolu bizi bağlayıcı bir yoldur. Hukuk yolu itirazlar karşısında nihai karaların çıktığı bir yoldur. Bunlarla meselenin yürütülüyor olması böyle tartışmalı konunun böyle bir istikamete girmiş olması sevindiricidir. Bütün dünyaya da örnektir izlenmesi gerekir. Demek ki sorunlarımızı konuşarak tartışarak diyalog çerçevesi içinde, hukuk ölçüsünde çözebilme olgunluğunu gösteriyoruz demektir" diye konuştu.

   Artvin'de yapılan maden sahaları ve HES'lerle ilgili soru üzerine ise Gül, "Başka yerlerde de görüyoruz; gerek madenlerle ilgili olarak, gerekse HES'lerle ilgili olarak. Bunlara tabii ki dikkatli bir şekilde bakmak lazım. Bazen görüyoruz ki çok küçük bir HES çevreye zarar verebiliyor. Bir söz vardır. 'Ürküttüğünüz kurbağa, attığınız taşa değmez' diye bu tip durumlar da oluyor. Bunları iyice değerlendirmek lazım." ifadelerini kullandı.

   Gül, "Cennet diye nitelendirdiğiniz Artvin'de, Caretttepe mevkisinde madencilik faaliyeti yürütülmektedir. Bu tür faaliyetleri nasıl yorumluyorsunuz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Dün Rize'deydim. Rize, Artvin buralar yemyeşil. Tabii ki dikkat edilmesi, dinlenmesi gerekir. Sayın Bakanımız da o nedenle aramızda. Biz bir taraftan şehirlerin yaşanır olması, bozmamamız lazım. Yani Allah'ın verdiği güzellikleri insan eliyle bozmamamız lazım ama bir taraftan da yaşayacağız tabii ki. Nüfus büyüyor. Ona göre yollar oluyor. Ona göre evler oluyor.

   Eğer değerli, başka tabii kaynaklar varsa çevreye zarar vermeyecek şekilde muhakkak işletilmesi, bütün bunlara tek bir cevap vermek, siyah beyaz gibi bakmak gibi bakmamak gerekiyor ama dikkatli bir şekilde, bunları incelemek, halkın da tabii ki görüşlerini almak ve tedbirleri, her şeyi alarak bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bu tip, başka yerlerde de görüyoruz. Gerek madenlerle gerek HES'lerle ilgili oluyor. Bunlara tabii ki dikkatli bir şekilde bakmak lazım. Bazen öyle oluyor ki çok küçük bir HES bazen değmiyor. Bir söz vardır, bazen attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmez. Bu tip durumlar da oluyor. Onun için bunu da iyice değerlendirmek lazım ama şimdi bakın dünyanın en büyük barajlarından birisini, Deriner Barajı'nı yapmakla da hepimiz nasıl gurur duyuyoruz. Onun da Artvin'de olması sizin için de ne kadar büyük bir gurur kaynağı. Dolayısıyla bunları siyah beyaz gibi değil, bakmak, incelemek ve sonunda ona göre artılarını, eksilerini yan yana koyarak karar vermek gerekiyor."

   "Görev süreniz dolduktan sonra sizi siyaset arenasında görecek miyiz" sorusu üzerine Gül, "Bu konu daha önce benimle ilgili sorulmuştu. Cevaplar vermiştim" derken, başkanlık sistemi ile ilgili soru üzerine ise şunları söyledi:

   "Demokratik sistem dediğimiz, bu parlamenter olabilir, başkanlık şeklinde olabilir. Bu nihayetinde bir tercih konusudur. Ama önemli olan onun içerisinde bizim 'balans' dediğimiz dengeler vardır. Onların çok iyi olması ve o sistemin demokratik olma niteliği, hukukun üstünlüğünü koruma nitelikleri ve prensipleri yerinde olursa. Bu nihayetinde çoğunluğun karar vereceği bir şeydir."

   Basın mensuplarının sorularına verdiği yanıtların ardından basın mensupları Valilik makamından çıkartılırken, Vali Necmettin Kalkan, Cumhurbaşkanı Gül’e il hakkında brifing verdi.

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Artvin Belediyesi'ni ziyaret etti. Şehirleri daha yaşanılır kılmanın belediye başkanlarının elinde olduğunu ifade eden Gül, "Belediye başkanlarının yapacağı imar, yollar, izin verecekleri binalar ya şehrin geleceğini daha parlak yapar ya da daha da kötüleştirir. O yüzden belediye başkanları şehirlerin geleceğini iyi planlamalı." dedi.

   Gül, Artvin Valiliği ziyaretinin ardından Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve beraberindekilerle Artvin Belediyesi'ne geçti. Gül'ü belediye önünde kalabalık bir vatandaş topluluğu karşıladı. Gül, burada yaptığı konuşmada, şehirlerin gelişmesinde yerel yönetimlerin önemine vurgu yaptı. Şehirlerin gerçek sahiplerinin oralarda yaşayan insanlar olduğunu söyleyen Gül, "Kamu görevlileri bulundukları illerde belli bir süre görev yapıp giderler. Belediye başkanları ise bulundukları şehirde kalır ve şehrin gerçek sahipleridir. Şehirler daha yaşanılır kılmak belediye başkanlarının elinde. Belediye başkanlarının yapacağı imar, yollar, izin verecekleri binalar ya şehrin geleceğini daha parlak yapar ya da daha da kötüleştirir. O yüzden belediye başkanları şehirlerin geleceğini iyi planlamalı. Artvin gerçekten her şeyiyle çok güzel bir şehir. O yüzden Allah'ın verdiği bu güzelliği bozmamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.

   Belediye Başkanı Emin Özgün, ziyaretin anısına Cumhurbaşkanı Gül'e çeşitli hediyeler takdim etti.

Haber: Tolga GÜL